Blog

Dil öğrenmenin en eğlenceli ve etkili yollarından biri de deyimleri öğrenmektir. Deyimler, bir dilin kültürel ve sosyal dokusunu anlamamıza yardımcı olur ve konuşmalarımıza renk katar. İşte günlük İngilizce konuşmalarda sıkça karşılaşabileceğiniz bazı deyimler:

 

1. Piece of Cake (Çocuk Oyuncağı)Anlamı: Bir şeyin çok kolay olduğunu ifade eder.Örnek: “Passing the exam was a piece of cake.” (Sınavı geçmek çocuk oyuncağıydı.)

 

2. Break a Leg (Başarılar! – Tiyatroda)Anlamı: Tiyatro ya da performans sanatçılarına şans dilemek için kullanılır.Örnek: “You’re performing tonight? Break a leg!” (Bu akşam sahne alıyorsun? Başarılar!)

 

3. Hit the Nail on the Head (Tam Üstüne Basmak)Anlamı: Bir durumu ya da konuyu tam olarak ifade etmek.Örnek: “You hit the nail on the head when you said that’s the solution.” (Çözümün bu olduğunu söylediğinde tam üstüne bastın.)

 

4. Spill the Beans (Sırrı Açığa Çıkarmak)Anlamı: Bir sırrı açığa vurmak, gizli bir bilgiyi paylaşmak.Örnek: “Don’t spill the beans about the surprise party!” (Sürpriz partiyi açığa çıkarma!)

 

5. When Pigs Fly (Asla Olmaz)Anlamı: Bir şeyin asla olmayacağını ifade etmek için kullanılır.Örnek: “He’ll clean his room when pigs fly.” (Odasını temizleyeceği zaman domuzlar uçar.)

 

 

6. Bite Off More Than You Can Chew (Gözünün Yükseğine Bakmak)Anlamı: Kendi kapasitenizin üzerinde bir işe girişmek.Örnek: “I think I bit off more than I can chew with this project.” (Bu projede gözümün yükseğine baktığımı düşünüyorum.)

 

7. Under the Weather (Kendini İyi Hissetmemek)Anlamı: Hastalık veya rahatsızlık nedeniyle kendini iyi hissetmemek.Örnek: “I’m feeling under the weather today, so I’ll stay home.” (Bugün kendimi iyi hissetmiyorum, bu yüzden evde kalacağım.=
8. Let the Cat Out of the Bag (Sırrı Açığa Çıkarmak)Anlamı: Bir sırrı yanlışlıkla ya da kasıtlı olarak açığa vurmak.Örnek: “She let the cat out of the bag about the promotion.” (Terfi hakkındaki sırrı açığa çıkardı.)

 

 

9. Don’t Judge a Book by Its Cover (Kılıfına Göre Kitap Okuma)Anlamı: Bir şeyi ya da birini dış görünüşüne göre değerlendirmemek.Örnek: “He might look tough, but don’t judge a book by its cover.” (Sert görünebilir, ama kılıfına göre kitap okuma.)

 

 

10. The Ball Is in Your Court (Sıra Sende)Anlamı: Karar veya eylem sırasının bir başkasına geçtiğini belirtmek.Örnek: “I’ve done my part, now the ball is in your court.” (Ben kısmımı yaptım, şimdi sıra sende.)

 

 

Bu deyimleri günlük konuşmalarınıza dahil etmek, İngilizceyi daha doğal ve akıcı bir şekilde konuşmanıza yardımcı olacaktır. Deyimler, dilin canlılığını ve kültürünü yansıtır, bu yüzden onları öğrenmek, İngilizce düşünme ve konuşma becerilerinizi geliştirmek için harika bir yoldur. Orlando Language Academy olarak, çeşitli deyimleri derslerimizde ve konuşma kulüplerimizde sıkça kullanarak öğrencilerimize İngilizce’nin akıcılığını ve zenginliğini sunuyoruz.

 

İngilizce öğrenme yolculuğunuzda başarılar dileriz!